Mikroplar Nerede Saklanır?

MİKROPLAR NEREDE SAKLANIR? 
 

Çıplak gözle görülemeyen mikroplar, aslında evinizin her köşesinde saklanırlar. Fakat onları göremeden, tam olarak nerede olduklarını, nerede saklandıklarını nasıl bilebiliriz? En sık saklandıkları yerlerden bazılarını duyduğunuzda şaşırabilirsiniz! 

1. Ofisinizde: Ortak kullanılan ofis malzemeleri adeta birer mikrop mıknatısıdır ve nadir olarak derinlemesine temizlenirler. Özellikle bulunduğunuz alanı başka çalışanlarla paylaşıyorsanız, çalışma alanınızı kendiniz temizleyin. Sık dokunulan ortak alanları, çalışma masanızı ve sandalyenizi Lysol® Dezenfektan Sprey ile dezenfekte edin ve maksimum hijyen için silmeden önce spreyin kurumasını bekleyin. 
   
   
2. Tuzluk ve Baharatlıklar: Genelde görmezden gelinen tuzluk ve baharatlıklar, evinizde en çok mikrop barındıran eşyalardandır. Virginia Üniversitesi’nin 2008’de yaptığı bir araştırmaya göre, araştırmacılar hasta olmaya başlayan 20 kişinin yaşadığı evdeki yüzeyleri test etmiş ve yüzeylerin %41’inde soğuk algınlığı ve grip virüsüne rastlamıştır. Araştırma yapılan evlerin %100’ünde ise tuzluk ve baharatlıklarda virüse rastlanmıştır.
   
   Yemek masasındaki küçük eşyaları düzenli temizlemek, mikroplara karşı savaşınızda size çok yardımcı olacaktır. 
   
   
3. Diş Fırçaları: Diş fırçanızı günde 2 kez ağzınıza sokuyorsunuz ama hiç üstünde dolaşan mikropları düşündünüz mü? Aslında bu mikropların nerede saklandığından çok nereden geldikleri önemlidir. Tuvaletin sifonunu çektiğinizde, sifonun daha sonra diş fırçanıza konacak virüs ve bakteri dolu su damlacıkları yaydığını biliyor muydunuz? Bu damlacıklar her sifondan sonra yere düşmeden önce en az 2 saat boyunca banyonuzda havada asılı kalır.
   
   Sadece diş fırçanızı yıkamak yetmez. Bu yüzden sifonu çekerken klozet kapağını kapatın ve diş fırçanızı sıklıkla değiştirin; özellikle de hastalık atlattıktan sonra. 
   
   
4. Sinema Salonları: Sinema salonları da mikropların en sevdiği yerlerden biridir – yabancılarla dolu temiz hava almayan bir alan. Grip ve soğuk algınlığının birkaç gün boyunca belirti göstermediğini de düşünürsek, salondaki en az birkaç kişi genellikle zaten hastalığa yakalanmıştır. Özellikle atıştırmalık bir şeyler yiyecekseniz bulduğunuz her fırsatta ellerinizi iyice yıkamayı ihmal etmeyin ve yüzünüze dokunmaktan kaçının. 
   
   
5. Mutfak Lavabosu: Mutfak lavabonuz ne kadar temiz görünse de aslında klozetiniz, mutfak lavabonuzdan daha temiz olabilir. Suda kalan yemek parçacıkları, E.Coli ve Salmonella da dahil birçok bakteri için uygun üreme yerlerindendir. Tuvaletinizi düzenli olarak derinlemesine temizleseniz bile, mutfak lavabosu temizliğini genelde es geçmeniz muhtemel. 
   
   
6. Mikropları öldürmek için ıslak süngerleri yüksek ayarda mikrodalgaya atın ve temizlik fırçalarını mutlaka bulaşık makinesinde yıkayın. Ayrıca, mikropların yayılmasını engellemek için lavabonuzu düzenli olarak temizleyin ve Lysol Dezenfektan Sprey ile dezenfekte edin. 
   
   
7. Restoranlar: Düzgün veya hiç yıkanmamış eller yemeğinizi bakteri ve virüslerle doldurabilir. Çiğ veya tam pişmemiş yemeklerin bütün mutfağı, salmonella’dan shigella’ya kadar geniş bir bakteri ailesi için oyun alanı haline getireceğinden bahsetmiyoruz bile.
   
   Yemeğinizi tam pişmiş sipariş etmek bile mikroplara karşı kesin bir çözüm değildir. Eğer bir mutfak çalışanı çiğ yiyeceklere dokunduktan sonra sizin tabağınıza veya ekmeğinize dokunursa, pişmiş yemeğinize de mikrop bulaştırır. Gideceğiniz restoranları iyi seçin ve her zaman sağlık sertifikalarını kontrol edin. 
   
   
8. Yatak Örtüleri & Havlular: Hastayken yatak dünyanın en rahat yeri gibi görünebilir. Ama yatağınız ayrıca bir mikrop yuvası da olabilir. Mikroplar havlu ve yatak örtülerinde, bir konak olmadan, 3 ila 7 güne kadar hayatta kalabilir. Çarşaflarınızı haftada bir kez,havlularınızı ise her 2-3 günde bir değiştirin. Havlularınızı kuru bir ortama asarsanız bakterilerin çoğu ölecektir, bu yüzden havlularınızı ıslak çamaşırların yanında bırakmayın. 
   
   
9. Doktorunuzun Ofisi: Kurtuluş yeriniz ayrıca felaketinizin habercisi de olabilir. Doktorunuzun ofisinin bir mikrop yuvası olduğunu düşünmeyebilirsiniz, ama küçük bir alanı bulaşıcı hastalığı olabilecek birçok insanla paylaştığınızı unutmayın. Bekleme salonundaki koltuklar, kapı kolları, oyuncaklar ve hatta doktorunuzun kıyafeti bile mikroplu olabilir. Ortak alanlara dokunmaktan kaçının ve bulduğunuz her fırsatta ellerinizi yıkayın. Çocuğunuzu doktora götüreceğiniz zaman, oyuncak ve kitaplarını evden getirin. 
   
   
10. Ayakkabalıklar: Evinize giren mikroplardan korunmanın en iyi yollarından biri evde ayakkabıların uygun bir şekilde muhafaza edilmesidir. Mikrobiyoloji uzmanı Charles Gerba’nın yaptığı araştırmaya göre genelde (%96) ayakkabılarımızda koliform ve E.coli bakterileri bulunuyor. Bu araştırma sokakta bulunan bakterileri eve getirme şansımızın yüksek olduğunu gösteriyor. Özellikle emekleme çağında bir bebeğiniz varsa, bu durum çok tehlikeli olabilir. Ayakkabılarınızı ve ayakkabılığınızı Lysol Dezenfektan Sprey ile dezenfekte ederek sevdikleriniz hastalığa sebep olan virüs ve bakterilerden koruyabilirsiniz.    

Sonuç olarak mikroplar nerede saklanır? Gerçek şu ki, mikroplar saklanmazlar. Onlardan korunmanın en etkili yolu ellerinizi düzenli olarak iyice yıkamaktır ve düzenli olarak yüzeyleri temizlemek ve dezenfekte etmektir. O yüzden bir Lysol® Dezenfektan Sprey kapın ve her an her yerde kendinizi ve sevdiklerinizi korumaya başlayın.