Skip to main content

Efsane: Evcil Kedi ve Köpekler Koronavirüs Yayıyor | Lysol

Efsane: Evcil Kedi ve Köpekler Koronavirüs Yayıyor

Hong Kong’dan gelen bir evcil köpekte “düşük seviyede enfeksiyon” haberinden sonra bazı insanlar evcil hayvanların da virüse yakalanabileceği ya da evcil kedilerden ya da köpeklerden insanlara koronavirüs geçebileceği konusunda endişelenmeye başladı.

 

Söz konusu köpeğin ağzında ve burnunda virüs bulunmasına rağmen köpek hiçbir belirti göstermedi. Bu köpekten başka COVID-19 hastalığına yakalanan başka hiçbir evcil hayvana da rastlanmadı.

 

Kedi ve köpek gibi evcil hayvanların insanlara virüs taşıdığını gösteren güncel bir kanıt ya da insanlara evcil hayvanlardan virüs bulaştığına dair hiçbir rapor bulunmamaktadır. Yine de COVID-19’a yakalanan insanların evcil hayvanlarıyla daha az temas etmesi ve mümkünse evcil hayvanlarını bir süreliğine başka birine bırakmaları tavsiye edilmektedir.

 

Evcil hayvan sahipleri, kedi ve köpeklerine dokunduktan sonra ellerini güzelce yıkamalı ve evcil hayvanların yüzlerini yalamasına izin vermekten kaçınmalıdır.

 

Kedi ve köpeklerin koronavirüs yaydığı iddiası nereden geliyor?

Şubat ayının sonunda Hong Kong yönetiminin Tarım, Balıkçılık ve Koruma Departmanı COVID-19’a yakalanan bir hastanın köpeğine yapılan testin de pozitif çıktığını bildirmiştir. Bu da evcil hayvanların da virüs yayıp yaymayacağı ve karantinaya alınıp alınmaması gerektiğiyle ilgili soruları akla getirmiştir.

 

Bu iddia neye dayanıyor?

Koronavirüs testi ile RNA denilen genetik materyalin vücuttaki varlığına bakılmaktadır. Hong Konglu uzmanlar, koronavirüse yakalanan bir hastanın evcil köpeğine köpek evden uzaklaştırıldıktan 5 gün sonra test yapmış ve köpeğin burnunda ve ağzında az miktarda RNA tespit etmiştir. Köpekte bulunan RNA’nın bölünmemiş koronavirüs mü (ki bu bulaşıcı olabilir) yoksa sadece bulaşıcı olmayan RNA parçaları mı olduğu belirlenememiştir. İlerleyen dönemlerde yapılan kan testleri köpeğin koronavirüse karşı tespit edilebilir seviyede antikor üretmediğini göstermiştir. Bu da virüsün köpeklerde yayılma olasılığının daha düşük olduğu anlamına gelmektedir.

 

Rapora göre bu köpek herhangi bir hastalık belirtisi göstermemiştir ve köpeğe bulaşan virüs, muhtemelen COVID-19 hastası olan sahibinden geçmiştir. Bu bulgular sonucunda Hong Kong hükumeti, sahipleri COVID-19’a yakalandığında evcil kedilerin, köpeklerin ya da diğer memeli hayvanların da karantinaya alınmasını önermiştir.

 

Ancak şu ana kadar, içlerinde kedi ve köpeğin de bulunduğu memeli evcil hayvanların, ne insanlar ne de diğer hayvanlar için enfeksiyon kaynağı olabileceğine dair hiçbir kanıt bulunamamıştır.

 

SARS-CoV-2 (mevcut salgına neden olan virüsün resmi adı) bir beta-koronavirüstür. Alfa ve Beta koronavirüsleri genellikle memelileri, Gama ve Delta koronavirüsleri ise genellikle kuşları ve balıkları etkilemektedir. Koronavirüsün köpekleri etkileyen (Canine Coronavirus) ve kedileri etkileyen (Feline coronavirus) türlerinin ikisi de alfa-koronavirüstür ve günümüzdeki salgınla bir bağlantıları yoktur. Koronavirüsün bazı türleri insanlar ve hayvanlar arasında bulaşabilir ancak birçok türü bulaşamaz.

 

Güvenilir Kaynaklar Ne Diyor?

WHO diyor ki: “Hong Kong’da bir köpek enfekte olsa da şimdiye kadar köpeklerin, kedilerin ya da evcil hayvanların COVID-19 bulaştırdığını gösteren hiçbir kanıt yoktur.”

 

Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü diyor ki: “Mevcut COVID-19 salgını insandan insana bulaşmanın bir sonucudur. Şimdiye kadar hayvan dostlarımızın hastalık yaydığını gösteren hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle, hayvan dostlarımızın hayatını tehlikeye atacak önlemler almanıza gerek yoktur.”

 

Örgüt bir diğer açıklamasında da şunları söylemiştir: “COVID 19 hastası olan ya da tıbbi tedavi gören insanlar mümkün olduğunca evcil hayvanlarıyla yakın temastan kaçınmalı ve evdeki başka birinin hayvanların bakımını yapmasını sağlamalıdır.”

 

EIU tarafından analiz edildi, Reckitt Benckiser tarafından desteklendi.